Karbon, Dünya’daki her canlı organizmanın temel yapı taşıdır. Geleneksel olarak, uzaylı yaşam arayışı, yabancı atmosferlerde karbon aramayı içerir. Ancak, yeni araştırmalar, karbonun az olduğu dünyaların yaşam için en uygun yerler olabileceğini öne sürmektedir.
Karbon dioksit (CO2), Dünya’da kritik bir sera gazı olmasının yanı sıra, Mars ve Venüs’ün atmosferinin de önemli bir bileşenidir. Benzeri özelliklere sahip egzoplanetlerde de CO2‘nin varlığı beklenir. Ancak, Dünya’nın atmosferi, bol miktarda okyanusları ve bu okyanusların karbon emme özellikleri nedeniyle komşu gezegenlerine göre nispeten az CO2 içerir.
Araştırma, su bakımından zengin gezegenlerin Dünya gibi karbon emme özelliğine sahip olabileceğini göstermektedir, ancak bunu kanıtlamak karmaşıktır. Karbon eksikliğinin yaşam belirtisi mi yoksa sadece yaşanabilirlik işareti mi olduğunu anlamak için çok disiplinli araştırmalar gereklidir.
Dünya’da okyanuslar, karbon yakalama konusunda önemli bir rol oynar ve yaşam bu süreci güçlendirse de, araştırma, geniş denizlere sahip yaşamayan gezegenlerin benzer karbon açıkları sergileyebileceğini bulmuştur.
Yaşanabilir egzoplanetleri belirlemede, atmosferik CO2‘si az olanlar, Dünya’nın koşullarını en yakından yansıtır. Yaşamın kesin bir göstergesi olmasa da, gerekli unsurları barındırırlar: ısı, su ve karmaşık organik moleküller. Araştırmacılar, James Webb Uzay Teleskobu’nun bu karbon eksikliğini tespit edebileceğini ve Trappist-1 sisteminin yaşamı destekleyen gezegenlere ev sahipliği yapma potansiyeline sahip olduğunu vurgulamaktadır.